ALMANYA’DA SEÇİM 2025     

ALMANYA’DA SEÇİM 2025

ABONE OL
21:21 - 15/02/2025 21:21
ALMANYA’DA SEÇİM 2025     
2

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Almanya’da federal seçimler yaklaşıyor. Çok yaklaştı, hazır olun…

Seçimlerde kimler oy kullanabilir? Siz de bir seçmen misiniz?

Siyasi partilerin seçim programlarında göç konusuna ilişkin neler yer alıyor?

Göçmen kökenli kaç seçmen var ve genellikle “kimleri” seçiyorlar?

21. Alman Federal Meclisi seçimi beklendiği gibi 23 Şubat 2025’te gerçekleşirse en az 59,2 Milyon seçmen…

Bunlardan 30,6 milyonu kadın, 28,6 milyonu ise erkek.

Oy kullanma hakkına sahip olanlar arasında ilk kez oy kullanacak yaklaşık 2,3 milyon seçmen bulunuyor ve bu da tüm seçmenlerin %3,9’una denk geliyor.

Bu sayı, son federal seçimden bu yana reşit olan tüm genç Almanları kapsıyor.

Oy kullanıyoruz” (Wir wählen auch) kampanyası, 2017 federal seçimlerinden bu yana sembolik seçimler ve etkinlikler gerçekleştirerek “göç geçmişine sahip” olan kişilere siyasi katılım ve eşit oy hakkı verilmesi için faaliyet gösteriyor.

“Göç geçmişine sahip” olan kişiler seçimlerde oy kullanmalıdır

Alman vatandaşları ile göç geçmişi olan kişiler arasında eşitliği savunan Federal Göçmenlik ve Entegrasyon Konseyi (Bundeszuwanderungs- und Integrationsrat) isimli inisiyatif, Almanya’da beş yıllık bir ikamet süresinden sonra her düzeyde oy kullanma hakkı talep ediyor.

Seçim programlarında göç ile ilgili neler yer almaktadır?

Tüm siyasi partilerde göç meseleleri özellikle “iltica ve sığınma” alanlarıyla ilgili olsa da, Kiel IFW araştırmacıları “iltica ve sığınma” alanının Almanya’ya yıllık göçün aslında yalnızca küçük bir bölümünü oluşturduğunu tespit etmiştir. 

Almanya’ya gerçekleşen göçün en büyük bölümünü oluşturan işgücü veya eğitim göçü ise, nispeten nadiren ele alınan bir konu.

Alman Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezi (DeZIM) tarafından gerçekleştirilen “İhmal Edilen Seçmen Potansiyeli?

Göçmen Kökenli İnsanların Siyasal Sorun Algıları, Günlük Kaygıları ve Parti Tercihleri Üzerine” başlıklı araştırma göç geçmişi olan Alman seçmenlerin siyasi sorunları nasıl algıladığı, hangi günlük kaygıların oy tercihlerine etki ettiği, bu seçmen kesiminin hangi siyasi partilere destek verdiği ve hangi partilerde sorunları çözme becerisi gördüğü gibi soruları inceliyor.

Almanya’da Göçmen Kökenli Seçmen Grupları

2022 verilerine göre Almanya’da yaşayan göçmen kökenliler, Almanya’daki toplam nüfusun yüzde 28,7’sini oluşturuyor ve bu geniş kesimin yalnızca yaklaşık üçte biri seçme hakkına sahip: 7 milyon 100 bin göçmen kökenli insan arasında, seçme hakkına sahip olanların payı yüzde 13. Seçmen statüsünde olanların da yalnızca 3’te 2’sinin sandığa gittiği biliniyor.

Bu seçmen grubu içinde en büyük kesim yüzde 42,3 ile kökenleri diğer Avrupa Birliği ülkelerde olan kişilerden oluşuyor.

Yüzde 25,8 ile Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkerine (MENA – Orta Doğu ve Kuzey Afrika) ek olarak Türkiye’le birlikte derlenen grup ise, ikinci büyük grup konumunda.

Eski Sovyetler Birliği ülkelerinden gelen seçmenler ise yüzde 12,4 ile üçüncü sırada yer aldı.

Ülkelere göre dağılıma bakılacak olursa; en büyük üç göçmen kökenli seçmen grubu Türkiye (yüzde 15,3), Polonya (yüzde 12,9) ve Rusya (yüzde 8,33) kökenli kişilerden oluşmakta.

Araştırma ekibine göre 2024’te yürürlüğe giren yeni Vatandaşlık Yasası ve göçmen kökenlilerin ülke nüfusundaki oranının daha da artacak olması, gelecekte daha fazla göçmen kökenli kişinin seçme hakkına sahip olacağını gösteriyor:

Bu değişim, aynı zamanda, ülke genelindeki seçmen yapısını dönüştürme potansiyeline sahip.

–    Göçmen Kökenli Seçmenler Hangi Siyasi Partilere Oy Veriyor?

DeZIM araştırması, göç geçmişine sahip seçmenlerin hangi partilere yöneldiğini ve bu eğilimlerin menşe ülkelerine göre nasıl farklılık gösterdiğini analiz ediyor.

Bulgular, göçmen kökenli seçmenlerin tek bir blok olarak değerlendirilemeyeceğini ve parti tercihinde belirgin bölgesel farklılıklar olduğunu ortaya koyuyor.

Araştırmaya göre, Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) bu seçmen kesimi arasında en fazla destek bulan parti olmaya devam ederken, AfD en düşük oy potansiyeline sahip parti konumunda.

Bununla birlikte; Yeşiller, Sol Parti ve Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) arasında dikkate değer farklar gözlemleniyor.

Yeşiller göçmen kökenli seçmenler arasında sınırlı destek bulurken, BSW ve Sol Parti belirli gruplarda daha güçlü bir potansiyele sahip.

Hür Demokrat Parti (FDP) ise, bu kesim arasında -seçmenin genelindeki yüzde 11’e kıyasla- düşük destek bulurken, Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) genel seçmen kitlesinde olduğu gibi göçmen kökenliler arasında da ikinci tercih konumunda.

Araştırma, kökeni eski Sovyet ülkeleri olan seçmenlerin daha çok sağ eğilimli partilere yöneldiğini, Türkiye ve Arap ülkeleri kökenlilerin (MENA) ise ağırlıklı olarak “sol partileri” desteklediğini gösteriyor.

Bununla birlikte, BSW hem Türkiye/MENA kökenliler hem de Sovyet kökenliler göç geçmişi olmayan seçmenlere kıyasla daha fazla destek bulan parti konumunda.

–   Konuya ilişkin partilerin seçim programları arasında ise bariz farklar bulunuyor.

SPD, CDU ve diğerleri göçün fırsatlarını vurgularken, AfD her şeyden önce göçün risklerini görmekte.

–  Partilerin göçe ilişkin seçim programları ise şöyle:

.   Sosyal Demokrat Partisi (SPD)

SPD partisi de mülteci politikasını Avrupa’nın bir görevi olarak görmekte ve AB sığınma sistemi için reform çağrısında bulunmaktadır.

Buradaki odak noktası ise mültecilerin kabulü için “Avrupa belediyeleri ve şehirleri” entegre edilmesi ve daha fazla yasal göç yolu oluşturulmasıdır.

Ek olarak SPD de iltica nedenleriyle mücadele etmek istemektedir.

SPD, CDU/CSU’nun aksine geçici olarak korunan kişiler için geçerli olan aile birleşimine yönelik kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini savunmaktadır.

Partiye göre, tehlikeli ülkelere yapılan sınır dışı edilme durumları sonlandırılmalı ve çalışma yasakları ve “zincirleme müsamahalar” kaldırılmalıdır.

Türkiye kökenli seçmenler için birinci görev o gün seçim lokaline gitmek ve oy kullanmaktır; bu çok önemli bir yurttaşlık görevidir.

Diğer önemli olan ise partiler arasından “bizlerin” haklarına en çok “kimler sahip” çıkmaktadır, diye düşünüp o partiye oy vermektir.

Şimdiden sizin için hangi seçim lokali belirlenmiştir, adresi neresidir; bunları önceden araştırıp, öğrenmek gerekir.

Görüldüğü gibi seçmen olmak bir hak ve ayni zamanda da bir yurttaşlık görevidir.

Almanya’da yaşayanların yurttaşlığa geçme haklarına sahip çıkmaları ve bir an önce “Alman yurttaşı” olmaları çok önemlidir.

Hepinize sağlıklı günler, barış içerisinde bir yaşam diliyorum.

Gönen ÇIBIKCI, 2025,02.16 MŞ.   (Araştırma ve değerlendirme yazım)   

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP