13 Nisan 2025 Pazar
Almanya'da Fenerbahçe efsaneleri ile eski Schalke 04 oyuncuları dostluk maçı yaptı
ÖLÜRSE TEN ÖLÜR, CANLAR ÖLESİ DEĞİL!
ÖZGÜR ÖZEL VE DİRENİŞ STRAJESİ
SİLİVRİ YOLCUSU KALMASIN
BİRLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRELİM!
İSRAİL-FİLİSTİN SAVAŞINDA TÜRKİYE´NİN TAKINMASI GEREKEN TAVIR
Yazının başlığını Musa Eroğlu’nun söylediği, bir zamanlar bir ilimizin söylenmesini yasakladığı türküden aldım.
Sayısını ürkütmeden sayamayacağımız denli çok kamuoyu araştırmacısı var ve bunlar hemen hemen her konuda kamuoyu araştırmaları yaparlar sıkça bizim ülkemizde.
Son yaptıkları araştırmaya göre ülkeyi babasının çiftliği gibi yöneten anlayış düşüş gösteriyor.
Onlar düşüş gösteriyorlar da, bu araştırmalara inanırsak eğer; halkın istediği yönetim için bir seçenek de yokmuş.
Onlara kalırsa; muhalefet, ülkeyi yönetenlerin gündemlerine kanmadan toplumsal muhalefeti uygulamaya geçirmekten uzak bir görüntü veriyorlarmış.
Oysa; ülkede farklı toplumsal kesimlerin başkaldırısına, her gün, yenileri ekleniyor, sorunlar karşısında ülkeyi yönettiğini sanan kifayetsiz muktedirin ellerinde halkımız ve ülkemiz savrulmasını sürdürüyor.
Kifayetsiz olduğundan muktedir bu savrulmanın önüne geçemiyor.
Yapay gündemlerle halkın dikkatini ülkenin gerçek sorunları üstünde yoğunlaştırmamasını sağlamaya çalışıyor.
Avara kasnak…
Neden?
Çünkü yurttaş bu zokayı yutmuyor artık…
Çiftçiler, işçiler, kadınlar, emekliler bir araya geliyor ve bu yönetimin kifayetsizliğini okkalı bir şamar olarak vuruyorlar suratının ortasına…
Ne normalleşme ne yumuşama masallarına kanıyorlar artık…
Kifayetsizin Anayasa kararlarına uymaması, yargıtayın yarattığı yargı sorunu, bu yasa tanımazlıkların bir kahramanlık masalı olarak yansıtılması doyurmuyor artık karınları.
Cumhur İttifakı çözülme belirtileri gösteriyor birbiri ardından.
Buna karşın muhalefet; toplumun sorun ve istemlerini tam olarak anladığını ve onları nasıl çözeceğini anlatmak konusunda yeterli değil…
Düzenlenen konusu belli açık hava toplantıları, kınama ve üzüntü dolu kürsü konuşmaları sorunları dillendirmekten öteye gitmiyor.
Bu etkinlikler, bu eylemler toplumu, sorunları apaçık ortada olan halkı, kifayetsiz muktedire karşı örgütlemeye yetmiyor.
Eğitim sorunlu, sağlık sorunlu, yargı sorunlu, barınma sorunlu, beslenme sorunlu, toplumsal yaşamın tümü sorunlu…
Ülke yangın yeri…
Halk bunun farkında…
Bu nedenle de ülkeyi 22 yıldır babasının çiftliği gibi yöneten kifayetsiz muktedire verdiği desteği çekiyor.
Desteğini %45’ten %30’un altına kadar çekti önce.
Son yapılan araştırmalar bu desteğin % 22’ye gerilediğini söylüyorlar.
Bu destek gerilemesini gün geçtikçe sürdürüyor.
Ne yazıktır ki; başımızdaki yönetim gerilemesini sürdürse de, muhalefet yükselmesini beklendiği ölçüde gerçekleştiremiyor.
Neden?
Çünkü; halkın en büyük sorunu uzun zamandır yokluk olarak öne çıkarken buna yoksullaşma da eklendi.
Halk sorunlarının salt yokluk ve yoksullukla sınırlı olmadığının bilincinde…
Kendisini çok daha kötü günlerin beklediğini görüyor…
Halk bu sorunları için sokağa inmeye hazır…
Muhalefet sokağı örgütlemekten uzak…
Oysa; işin gerçeği, halkın sorunlarını asıl sorun durumuna getiren, toplumla, halkla omuz omuza yürümeyi öğrenen bir muhalefettir gerçek muhalefet…
Halkımız son 22 yıl içinde hiç olmadığı kadar iktidar değişikliğine hazırdır.
Sorunlarını kifayetsiz muktedirin çözemeyeceğini biliyor artık.
Yerel seçimlerin ardından CHP birinci parti oldu.
AKP’de oy kaybetmeyi sürdürüyor.
Bu durumda; kifayetsiz muktedir için yolun sonu, aşağıdan da baksa, yukarıdan da, görünmüyor mu?
Ne dersiniz?