13 Nisan 2025 Pazar
Almanya'da Fenerbahçe efsaneleri ile eski Schalke 04 oyuncuları dostluk maçı yaptı
ÖLÜRSE TEN ÖLÜR, CANLAR ÖLESİ DEĞİL!
ÖZGÜR ÖZEL VE DİRENİŞ STRAJESİ
SİLİVRİ YOLCUSU KALMASIN
BİRLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRELİM!
İSRAİL-FİLİSTİN SAVAŞINDA TÜRKİYE´NİN TAKINMASI GEREKEN TAVIR
Fıkrayı bilirsiniz.
Bektaşi’ye sormuşlar.
– Namaz kılar mısın?
Dili döndüğünce çabuk;
– Bayramdan bayrama, bayramdan bayrama… demiş.
– Peki; şarap içer misin?
diye sormuşlar;
Elinden geldiğince yavaş,
– Akşamdaaaaaaaan, akşamaaaaa!… demiş ya;
Bundan sonra tümcelerimde -miş’li geçmiş zaman kipini kullanacağım.
Yazacaklarım benim düşündüklerim değil, başkalarının düşünceleri de ondan.
Doğruluklarına ya da eğriliklerine, eğer bu yazıyı okuyorsanız siz karar vereceksiniz.
Akşamdaaaaan akşamaaaa da olsa bir kadehçik bir şey içmek istemiş canınız.
Gel gör ki; bir kadehçikte kalmamış o iş.
Biri iki, ikiyi üç, üçü dört izlemiş, derken bir baş ağrısı başlamış, mideniz bulanmış, ertesi gün yaptıklarınızın, başınıza gelenlerin tek saniyesini bile anımsayamamışımız.
Oysa neler olmuş, neler…
„Neden o akşam her şey şen şakrak akıp giderken ertesi gün beynimizde o akşamdan tek saniye kalmamış? “sorusuna yanıt ararmışsınız.
Yanıt 1: Alkolün beyin hücrelerine „Dur!“ diyen bir gücü varmış.
Bu güç, beyin hücreleri arasındaki iletişimi engelliyormuş. Hücreler arasındaki eşgüdümü baltalıyor, beynin karar verme gücünü ortadan kaldırıyormuş.
Ertesi gün yaşanılan bellek kaybının nedeni de buymuş.
Alkol almanın ölçüsü kaçarsa mutlu olmak konusu da olumsuz etkileniyormuş.
Beynin dengesini bozuyormuş alkol.
İşin en kötü yanıysa; alkol almanın ölçüsünü kaçıranlar da ruhsal bozukluklar, Frenkçe adıyla,
depresyonlar baş gösteriyormuş.
Alkol salt beynimize değil, vücudumuzun diğer organlarına, özellikle de karaciğerimize zarar veriyormuş.
Alkolden zarar gören bedenimiz bu zarardan kurtulmak için zorlu bir savaşım vermek durumunda kalıyormuş.
Bu savaşımda en büyük görev karaciğerinmiş.
Uzun süren bu savaşımdan çok yaralar alıyormuş karaciğerimiz.
Savaşımı kazanmasından çok, bu savaşımdan yenik çıkıyormuş bu organımız.
Yağlanıyormuş, iyi otanmazsa öldürücü olan hepatit hastalığına yakalanıyormuşuz, daha da tehlikeli olan siroz bekliyormuş bizi karaciğerimiz bu savaşımdan yenik çıkınca.
Mideye de zararmış alkolün ölçüsüz tüketimi.
Bağışıklık sistemimizi de olumsuz etkiliyormuş örneğin.
Hormon bezlerinin doğru hormon üretmesine de zararlıymış.
Uyku düzenimizi bozuyormuş, REM uykusu adı verilen rüyalar görerek, mışıl mışıl uyumamıza engelmiş çok içerek yatmak.
Sözün özü cancağızım; ölçüsüz alkol tüketimi bedenimizin teslim bayrağı açmasını çabuklaştırıyormuş.
Başlangıçta eğlenceli bir durum olsa da alkolün ölçüsüz tüketimi, uzun aralıkta beynimizde ve bedenimizde onulmaz yaralar açıyormuş.
Alkolü tüketmeye başlamadan önce beynimize ve bedenimize bir kulak vermemiz doğru olacakmış.
Çünkü; onlar bize, „Bir dur! Bir düşün! Azı karar, çoğu zarar! “diyebilirlermişÇ
Hasan Arslan