Hasan Arslan

Hasan Arslan

13 Nisan 2025 Pazar

    ÇOCUKLAR ÖLDÜRÜLMESİN, ŞEKER DE YİYEBİLSİNLER

    ÇOCUKLAR ÖLDÜRÜLMESİN, ŞEKER DE YİYEBİLSİNLER
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Aras Bulut 1, Masal Işık 2, Aslan Miraç 3, Funda Peri 4, Fadime Nefes 5 yaşındaydılar.

    Beşi bir yerde, beş kardeştiler. „Çiçeği burnunda!“ deriz ya; işte öyleydiler.

    Anneleri de öyle. Daha yaşamının baharında. Baba da o kadar. Ama; işlediği bir suçtan dolayı eşinin ve çocuklarının yanında değil, ceza evinde. Yirmili yaşlardaki anne; hurda toplayarak yaşama tutunma ve çocuklarının karnını doyurma, sırtlarını sıcak tutma savaşımında.

    Bu savaşımı verirken masallardan derlediği adlar verdiği çocuklarını yitirmenin yükü altında kaldı.

    O da, eşi, çocuklarının babası gibi hapiste şimdi.

    Mavi karanlıklarda yaşayan Gülten Akın;

    „Büyü de baban sana,

    büyü de;

    acılar alacak.

    Büyü de baban sana,

    büyü de;

    yokluklar alacak.

    Büyü de baban sana,

    büyü de;

    bitmez işsizlikler,

    açlıklar alacak.

    Büyü de;

    büyü de, baban sana

    baskılar, işkenceler alacak.

    Kelepçeler, gözaltılar, zindanlar alacak…

    Büyü de;

    büyüyüp on yedine geldiğinde,

    büyü de;

    baban sana

    idamlar alacak.”

    diyor ya bir şiirinde, olay tam da budur.

    Büyüyemediler bu çocuklar. Babaların alabildiklerinin resmi de o evde.

    Anneleri de ölüm alabildi onlara…

    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı; aileyi 18 kez, sosyal inceleme amaçlı, ulaşıldığını söylüyor. Çocuklar; o derme, çatma evde yanarak öldüler.  

    Aileye 18 kez ulaşıldığını söyleyen bakanlık; ailenin çocuklarıyla birlikte bu hayvan ahırı bile olamayacak barınakta yaşadıklarını gör(e)memiş olmalı…

    Görseydi, ailenin o sığınakta yaşamalarına kayıtsız kalmazdı. Bakmış o barakaya, ama gör(e)memiş.

    Baba neden hapiste diye de sormamış.

    Çocukların yanarak, feci ölümlerinden sorumlu olanlar yalnız hapisteki baba ve hurda toplayıp satarak kazandığı parayla çocuklarını yedirip içiren, sırtlarına bir parça bir şey giydirme savaşımı veren anne midir sizce?

    Gerçek sorumlu devlettir. Bir türlü sosyal olmayı başaramayan devlet…

    Devletin önleyemediği bu ölümler cinayettir. Cinayeti işleyen de bellidir.

    Sevgili Hacer Foggo; bakanlığa,kendisi de bir anne olan sorumlu bakana soruyor:

    1. Ailenin yaşadığı ev koşulları çocukların yaşaması için bırakın bir insanın yaşaması için uygun olmadığı bu kadar belli iken aileye insani koşullarda barınabilmesi için kira desteği sundunuz mu?
    2. Beş çocuk için, sosyal hizmet modellerinden olan ücretsiz kreş hizmeti sundunuz mu?
    3. Anneye sabit maaşlı bir iş imkanı sağlamak ve devlet yaşatır ilkesi gereği düzenli, güvenli bir yaşam için bir çabanız oldu mu?
    4. Anneye ve çocuklara düzenli olarak psikolojik destek sundunuz mu?
    5. Yaşadığı ev koşulları da göze alınarak çocuklara eğitim tedbiri kararı aldınız mı?
    6. Sosyal Ekonomik Destek Yönetmeliği gereği en fazla iki çocuğa SED yardımı verilebilir. Okul öncesi çocuklar için verilecek tutar 4 bin 312 TL ile bu ailenin temel ihtiyaçlarını karşılaması mümkün mü?
    7. Çocukların, sosyal hizmetler tarafından BAKIM TEDBİRİ uygulanması istendiği ancak ailenin istemediği için çocukların bakım tedbiri altına alınamadığı doğru mudur? Doğru ise, büyük risk altında olan çocukların bakım tedbiri altına alınması için ailelerin rızası mı gerekiyor?
    8. BİSAM rakamlarına göre Eylül 2024’te açlık sınırı 20 bin 478 TL, yoksulluk sınırı 70 bin 835 TL iken derin yoksullukla mücadelede sosyal hizmet politikanız bu ihtiyaçları karşılayabiliyor mu?
    9. Aileye 18 sefer ev ziyaretinde bulunduğunuz söyleniyor. Hazırlanan sosyal inceleme raporlarında (SİR) aileye hangi destek modelleri önerildi? Önerilen modeller neden yaşanan ölümleri engelleyemedi?
    10. Uygulanan sosyal hizmet modelleri derin yoksulluğu önleyici çözüm üretebiliyor mu?
    11. Açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan aileler ile ilgili yeni bir eylem planınız var mı? Ailesinin yanında ama bakılamayan yani SED desteği verdiğiniz 200 bin çocukla ilgili yeni bir planınız var mı?
    12. TÜİK rakamlarına göre yedi milyon yoksul çocuk yoksulluk ve sosyal dışlanma yaşıyor, bu sosyal hizmet politikasının iflas ettiğinin de bir göstergesi değil mi? 12- Yaşanan çocuk ölümlerinde ekonomik destek modelleriniz de sosyal hizmet modellerinizin de yetersiz kaldığını kabul etmeniz için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor?
    13. Yaşanan her ihmal/ölüm olaylarında iktidar olarak sorumluluk almak yerine hep “suçlu” mu arayacaksınız? Suçlu kamu kurumları dışında herkes mi?

    Tek ayakları üstünde kırk türlü yalanı söyleme konusunda, açık ara dünya şampiyonu olanlardan yanıt ya da doğru, inandırıcı yanıt alabilir mi sorularına Sayın Toggo?