13 Nisan 2025 Pazar
Almanya'da Fenerbahçe efsaneleri ile eski Schalke 04 oyuncuları dostluk maçı yaptı
ÖLÜRSE TEN ÖLÜR, CANLAR ÖLESİ DEĞİL!
ÖZGÜR ÖZEL VE DİRENİŞ STRAJESİ
SİLİVRİ YOLCUSU KALMASIN
BİRLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRELİM!
İSRAİL-FİLİSTİN SAVAŞINDA TÜRKİYE´NİN TAKINMASI GEREKEN TAVIR
Afrika kökenli; ABD’nin Oklahoma Eyaleti’nde yaşayan bir Amerikalıyı; üzerinde “Sadece Siyahlar” yazan çeşmeden su içmek zorunda bırakan, insana ve insanlığa düşman dünya görüşünün adıdır ırkçılık.
Irkçılık; farklı bir ırk ya da etnik kökenden gelen diğer insanlara yönelik önyargıdır.
Ayrımcılıktır ırkçılığın bir diğer adı.
Irkçılık; kısaca tanımını yaptığım, dünyaya bakışın adıdır. O sınırlar içinde kalan ve gözüne at gözlüğü takılmış gibi, dünyaya o pencereden bakana da ırkçı denir.
Dilimizde ırkçılık olan sözcüğün uluslararası adı Rassismus, Racizm, Racizme’dir. Irkçıya verilen adsa Rassist, Raciste, Racist‘tir.
Irkçılar; genel olarak, çeşitli insan ırkları arasındaki biyolojik farklılıkların, kültürel veya bireysel sorunları da belirlediğine ve doğal nedenlerle bir ırkın, çoğunlukla da kendi ırklarının, diğerlerinden üstün olduğuna ve diğerlerin üstünde egemenlik hakkı olduğuna, kendi değerlerinin diğer bütün değerlerden üstün olduğuna inanırlar.
Irkçılığın nedeni, düşünseldir. Sınıfsal ya da ekonomik nedenleri de vardır ırkçılığın.
Öyle düşünürler ırkçılar. Dünya görüşleri o yöndedir.
Irkçılar kendi etnik ve kültür değerlerini tek ölçüt sayarlar.
Bu dünya görüşü zenofobidir, farklılık korkusudur.
Irklar arasında birleşmelere ve ilişkilere karşıdırlar.
Irkçılıklarını milliyetçilik kavramıyla özdeşleştirirler.
Irkçılık; toplumsal ayrımcılığı, ırklar arasında fark gözetilmesini ve soykırıma kadar varabilen şiddeti haklı gösterir.
Genel sınırları içinde incelendiğinde; ırkçı kendi kanını taşıyan, aynı dili konuşan ve aynı soydan gelenlerin dışında kalanları, başka soylardan gelenleri aşağılar.
ABD’li Irkçılar; kafatası ölçümlerine dayanarak insan türünü beş gruba ayırırlar:
Kafkasyalı, Moğol, Etiyopyalı, Amerika Yerlisi, ve Malatyalı.
Daha sonra bütün canlıları sınıflandıran İsveçli biyolog CARL LINNAEUS (1707-1778); deri rengine göre ayırt ettiği dört değişik ırk tanımlar.
Beyaz, siyah, sarı ve kızıl derili…
Onu izleyen biyologlar da fiziksel özellikleri temel alan ırk grupları üstünde çalışmışlardır.
Şu gerçeğin altını kalın ve koyu siyah bir çizgiyle çizelim:
Bu tür sınıflandırmalar bilimsel ve kesin değildirler.
Bu bakış açısının, dünyaya ırkçılık at gözlüğüyle bakanların II. Dünya Savaşı’nda milyonlarca insanın öldürmesine neden olduğu tarihin bir gerçeğidir.
Irkçı olan kişiler, günümüzde, her toplumda vardırlar. İçinde yaşadıkları toplumu ayrıştıran bu insan düşmanlarına karşı olmak dünya yurttaşı olmanın gereği ve sorumluluğudur.
Irkçı kavramı, normal karşılanacak bir kavram değildir.
Irkçı kişilerin dışında, yasal ya da yer altında, ırkçı tüzel kurum ve kuruluşlar da vardır. Dernektirler, federasyondurlar, siyasî partidirler.
Bilimsel olarak ırkçılık, sözcük tekniği ve tasarımlar kullanarak ırkçılık, kendisi dışında kalan tüm ırkların aşağılanması ya da kendi ırklarının üstünlüğüne olan inancın adıdır.
Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin ırkçılık yapan kişi ve kurumlarının kimler olduklarını anlamamız hiç de güç olmayacaktır.
Adlarını burada sıralamamın gereksizliği ortadadır.
Korkuyor muyum bu adları sıralamaktan?
Hayır!
Korkmuyorum!
„KAHROLSUN IRKÇILIK VE IRKÇILAR! HER KİMSELER VE HER NEREDEYSELER!“
Benim en yüce değerim insandır.
Ne rengine bakarım insanın, ne diline, ne dinine, ne cisiyetine…
Bir ağaç gibi tek ve özgür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşayabilecekleri bir BARIŞ DÜNYASI da
ütopyamdır.
ÜTOPYA OLSA DA…