Hülya Yazıcı

Hülya Yazıcı

23 Mart 2025 Pazar

    BİZ BEKLERKEN !!!

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Kìtlesel olarak aynı ruh halinde olduğumuzu düşünmeye başladım..Tuhaf bir şekilde hepimizi kontrolune alan, şeyin, ne olduğunu buldum . Çok bilincinde olamasakta hep beraber BEKLEMEKTEYİZ. Neyi bekliyoruz orası çok net değil, ama bilinçaltımız beklemeye almış ruhumuzu…

    Bize bu ruh halini saplayan ise ,bence son yıllardaki “yoğun ?!,

    Gündem. Siz, siz olun, yoğun göründüğüne pek takılıp kanmayın..Hìç yoğun falan değil , gerçekte kendini tekrar eden ayarsız bir RÖLANTİ.

    Şöyle ki,her an stop edecek,. . evet, evet , şimdi gerçekten durdu, daha tek adım gidemez, dediğiniz anda , birden rölanti ayarı yükselir, depodaki tüm yakıt tükenir, size sanki bir kac adım atıveriyornuş gibi yapiverir…

    İste bu rölanti bizi kitlesel olarak etkiledi, ve kitlesel olarak rölantiye girmişiz..

    Bu gibi durumlarda çözüm, en kısa zamanda ideal rölanti ayarını sağlamaktır.Yoksa motor çalışıyor gibi gürültülü ses çıkarsada aslında araç bir türlü hareket edemez. Hah işte ,bizi soktukları ruh hali tamda bu.Sesi çok yüksek ve hep aynı ayarsızlıkta kendini sürekli tekrarlayan bir gündemle ne yazık ki ,bizi usul usul Rölantiye aldılar…Topluca beklemekteyiz.

    Bir teklifim var…

    Uzun değil, sadece bir kaç hafta,tüm haber uyaranlarından (TV, Gazete, Sosyal Medya ,dost sohbeti de dahil ) elinizi, eteğinizi çekin ve sadece kendi gündeminize odaklanın.Hayatınızı küçültün , mesela , siyasetin akla ziyan kavgalarinı ,iktidarın topluma zarar,kendine yarar saģlayan hangi günlük kararları aldığını,nerelerde kimlere, bu kez neyimizi peşkeş çekerek içimizi yaktığını, döviz kurlarını, artık tamamen pahalı olan hayatı, Bugün kaç kadınımız ,nasıl ve nerde katlediyi, kaç ülke evladının daha geleceğinin çalındığını, Flamingolarımızın bile nasıl göz göre göre, katledildìğini, hangi yöremizden kaç bin ağacımızın daha bugün ihtiraslara kurban edildiğini, yine yönetemedikleri salgın hastalıkta kac canımızın daha istatistiki rakam haline geldiğini duymayın, dinlemeyin, görmeyin, uzun uzun bir kac hafta. Küçümsemeyin sakın , bu bir kac haftayı. Saniyelerde köklü değişim ,gelişim yaşayan, her saniyesinin hayati değerde olduğu bir dünya döneminde varolduğumuzu düşünürsek bu bir kac haftanın ne denli kıymetli bir sürec olduğunu da anlayabiliriz.

    Ve gecti bir kac haftalık ayrılık süreniz.

    Sonra tekrar kulak verin tüm o yoğun gündeme ?!Ne gariptir ki, hiç ara vermemiş gibi, kaldığınız yerde olduğunuzu göreceksiniz.Hergün birbirinin tıpatıp tekrarı.Gürültü ve eylem aynı ve cok yoğun, ama gündem , ne ileri, ne geri, hep bir Rölanti…Doğal olarak ,ruh halimizde kitlesel olarak etkileşimde..Bekliyoruz…

    Birisi gelip, ayar atacak gibi bir önsezimizde yok aslında…

    Öyle bir hayale kapılmayacak kadar da aklımız başımızda yine garip bir şekilde. Yoksa dünyanın en güzel coğrafyası, en bereketli toprakları öksüz , umudunu besleyen gençleri ise yetim kaldı, güzellemesi yapamayız değil mi.?

    Beklemek bir umut ışığı da barındırır fıtratında, Belki dir, acaba dır…

    Ama belirsizdir.Soru işaretidir.

    Bizim kitlesel soru işaretleri ile beklediğimiz her gün, kirletilip, bataklığa biraz daha saplandığımız gündür. Bizi bile ,isteye soktukları bilinçli rolantiden çıkmayı becerdiğimizde yürümeye de başlayabiliriz .

    Kitlesel rolantiden cıkmanın yolu gündemdeki gürültülü kitlesel ses olabilmek aslinda. Çözemedik deyip susup beklemek yerine ,artik birlikte, biz konuşacağız, diyebilmektir..Cocuklarımızın geleceği için, adil bir düzen için daha fazla beklemeyeceğiz demektir. Sizdeki sahte, kirli gürültüden öte geçemeyen o yoğun gündemi ,pırıl pırıl, gerçek ve hakli bir gündeme dönüştürebilirim demektir.

    MUTLU VE UMUTLU BAYRAMLAR DİLERİM.