İlter Gözkaya-Holzhey

İlter Gözkaya-Holzhey

11 Nisan 2025 Cuma

    YORGUN ÖĞRETMEN

    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Öğretmen yorgun olsa dahi üretmeye emekli yıllarında da devam etmek zorundadır. Berlin-Brandenburg ADD Öğretmenler Günü yaptığım konuşma metni haber olarak yayınlandı. Bu makalemde o yazıyı tamamlama mahiyetinde oluyor.

    Atatürk, yaşasa Almanya’da o yazıda saydığım hususlar dışında, Türkiye’de yapılması gerekenleri şöyle sıralardı:

    – Zıt, karşıt veya başka fikirleri, düşünceleri kabul ettirmek için birbirinizi zorlamayın.
    – Muhalif düşüncede olanlar kavga etmeyin, tartışma neticesinde en iyi fikirde birleşin.
    – Eğitim/öğretimde temel bilimdir, akıl ve bilimden uzaklaşmayın. 
    – İslâm dini, öğretimin akla ve bilime dayandırılmasında uyumludur. Bunu, Batı dünyası bilgisizlik ve karanlık içindeyken Abbasiler döneminde, ilmi İslâm dünyasında zirveye çıkartarak ispatlamıştır, derdi.
    – İlk yapacağı iş eğitim/öğretim müfredatında ve ders kitaplarında akıl ve bilimin dışında yer alan hususları tespit ettirip,  bunların ayıklanmasını sağlamak olurdu.

    Yahya Aksoy, yazar çeşitli gazetelerde ve Bütün Dünya dergisinde yazıyor. Haberal’ın desteklediği, onun çizgisinde bir dergi.
    Yahya Bey, Köy Enstitüsü mezunu yazardır.
    Atatürk’ün Doğumunun 100. Yılı etkinliğinde 1981 yılında Valilik sanat galerisi Ankara’da Belgelerle Okuma-Yazma Seferberliği sergisini, o tarihlerde MEB’da görevli olan Öğretmen General Osman Güngör Feyzioğlu ile birlikte organize ederek, 24 Kasım’da açmıştır. Bu sergiyle birlikte yapılan etkinliklerde bugünün Öğretmenler Günü olarak kutlanmasını sağlamıştır, kendisine şükran borçluyuz. Bir kişi ne yapabilir dememek gerek. M.K. Atatürk işte bu nedenle, bireyin bilinçli yetişmesine önem veriyordu.

    Eingangsstufe, bu projeyi üç defa uyguladım. Bir ana sınıfı öğretmeni bir ilkokul öğretmeni birlikte ana sınıfında iki öğretmenle başlıyor. İkinci sınıfın sonunda altıncı sınıfa kadar yürütecek başka bir öğretmene veriliyordu.

    Sınıf 22 öğrenci sayısını geçmiyor. Müzik ve spor derslerinden başka derslerde sınıf iki gruba ayrılarak ders yapıyordu. Bilhassa Almanca öğrenmelerinde ve el becerilerinde küçük grupla çalışma çok verimli oluyordu. Makas kullanmayı beceremeyen, oyunda yenilince ağlayan öğrencilerimi hatırlıyorum. Bu sınıflardan mezun olan öğrencilerimin hepsi meslek sahibi oldu, başardılar. Charite’de kardiolog Dr. med. Eda Kulanoğlu gibi, kulakları çınlasın.

    Ayda iki defa bütün ilçelerde bu projeyi uygulayan öğretmenler yapılan seminerlerde bilgi alışverişi yapıyorlardı. Öneri ve eleştirileri rapor halinde yazıyor ve üst mercilere ulaştırıyorduk.

    Proje, bilhassa göçmen kökenli öğrenciler için çok başarılı olduğu halde, iki öğretmenle pahalı oluyor, diye uygulamadan iki Almanya’nın birleşmesinden sonra kaldırıldı. Tekrar teklif edilmesi, hatırlatılmasında fayda vardır, diye düşünüyorum.

    ÖĞRETMEN MARŞI

    Alnımızda bilgilerden bir çelenk, 
    Nura doğru can atan Türk genciyiz. 
    Yeryüzünde yoktur olmaz Türk’e denk 
    Korku bilmez soyumuz.
    Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun
    Yurdum seni yüceltmeye andlar olsun!

    Candan açtık cehle karşı bir savaş 
    Ey bu yolda and içen genç arkadaş 
    Öğren öğret hakkı halka; gürle coş 
    Durma durma koş.

    Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun 
    Yurdum seni yüceltmeye andlar olsun!

    İsmail Hikmet Ertaylan

    Hoşça kalın!
     
     İlter Gözkaya-Holzhey