Sefa Doğanay

Sefa Doğanay

06 Nisan 2025 Pazar

    CDU/CSU Başbakan Adayı Merz, Türkiye ve Türkler Almanya İçin Çok Önemli!

    CDU/CSU Başbakan Adayı Merz, Türkiye ve Türkler Almanya İçin Çok Önemli!
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    CDU/CSU Başbakan adayı ve CDU Genel Başkanı Friedrich Merz, Pazar günü yapılacak genel seçimler öncesinde Metropol FM redaktörü Ferhad Poye’nin sorularını yanıtladı. Seçimler, Almanya’nın ekonomik sorunları, artan yabancı düşmanlığı ve AfD ile iş birliği yapılıp yapılmayacağı ile ilgili sorulara içtenlikle cevap everen Merz, Türkiye AB ve Türkiye Almanya ilişkilerinin de öneminde dikkat çekti. Ferhat Poye ile söyleşi öncesinde Metropol FM Genel Müdürü Tamer Ergün Yıkıcı ile samimi bir sohbet gerçekleştiren Friedrich Merz ardından stüdyoda Almanyalı Türklere seslendi.

    AfD Almanya’nın 75 Yılda İnşa Ettiği Her Şeye Karşı

    Redaktör Ferhad Poye; Sayın Merz, seçim kampanyasında en çok tartışılan konulardan biriyle başlayalım. Tahmin edebileceğiniz gibi size sıkça yöneltilen bir soru var. AfD ile bir koalisyon yapmayı düşünür müsünüz? Şu anki anket sonuçlarına göre, matematiksel olarak böyle bir hükümet çoğunluğu mümkün görünüyor. Ancak, CDU/CSU için sözde “ateşten duvar” (Brandmauer) hâlâ dokunulmaz mı?

    Friedrich Merz: Cevabım son derece açık ve nettir. Bu partiyle asla hiçbir iş birliği yapmayacağız. Ne bir koalisyon hükümeti, ne dışarıdan destek, ne de herhangi bir siyasi anlaşma söz konusu olabilir. AfD, Almanya’nın son 75 yılda inşa ettiği her şeye karşı bir parti. Batı ile entegrasyon, Avrupa Birliği, NATO ve para birliği gibi temel kazanımları sorguluyor. Hatta Rusya’ya açık destek vererek Batı’dan uzaklaşmak ve Putin’in Rusya’sı ile daha yakın ilişkiler kurmak istiyorlar. Biz CDU/CSU olarak bunun tam tersini savunuyoruz ve bu yüzden AfD ile her türlü iş birliğini reddediyoruz.

    Almanya’da Konut Krizi ve Artan Kira Fiyatları

    Redaktör Ferhad Poye: Sayın Merz, seçim sürecinde bazı önemli konular yeterince tartışılmıyor gibi görünüyor. Eğitim, sağlık, yaşlı bakımı ve en önemlisi uygun fiyatlı konut sorunu bunlardan bazıları. Özellikle Almanya’daki Türk kökenli vatandaşlar, hızla artan kira fiyatlarından şikâyet ediyor. Mietpreisbremse (kira artış sınırı) çoğu durumda etkili olmuyor. Ayrıca, inşaat maliyetlerinin artması nedeniyle birçok yeni proje tamamlanamıyor. Eğer başbakan olursanız, bu sorunu nasıl çözeceksiniz?

    Friedrich Merz; Sorunun temel sebeplerinden biri hızla artan inşaat maliyetleri. Bu da büyük ölçüde yüksek enerji fiyatlarından ve hükümetin izlediği enerji politikalarından kaynaklanıyor. Ancak konut sorununu doğrudan ele alacak olursak, daha fazla ve daha hızlı inşaat yapmalıyız. Bunun için de, daha basit ve düşük maliyetli konut projelerine odaklanmalıyız. İnşaat standartlarını tekrar gözden geçirmeli ve aşırı bürokratik süreçleri azaltmalıyız. Yeni konut alanları belirlemeliyiz. Seri üretime dayalı konut modellerine yönelmeliyiz. Bazı ülkeler, önceden üretilmiş yapı malzemeleri kullanarak daha ucuz ve daha hızlı konut üretimi sağlıyor. Almanya da bu yönteme daha fazla ağırlık vermeli. Ayrıca, kira artışını sınırlayan yasal düzenlemelerin genellikle etkili olmadığını düşünüyorum. Çünkü eğer yeterince konut inşa edilmezse, kira fiyatlarını düşürmek mümkün olmaz. Bugün Almanya’da inşaat maliyetleri metrekare başına 4.000 Euro’yu aşıyor, bu da birçok projeyi imkânsız hale getiriyor.

    Almanya’daki Türk Kökenli Vatandaşlar ve İşgücü Piyasasında Ayrımcılık

    Redaktör Ferhad Poye; Sayın Merz, Metropol FM olarak dinleyicilerimize çok yakınız. Onlardan gelen sorulara da yer vermek istiyoruz. Berlin’de yaşayan bir hukukçu olan Seda Eden’in sorusunu paylaşmak istiyorum; “Siz ve partiniz, Almanya’daki Türk kökenli vatandaşların iş piyasasına ayrımcılığa uğramadan ve önyargılara maruz kalmadan erişimini sağlamak için hangi somut adımları planlıyorsunuz?”

    Friedrich Merz: Siz bir hukukçusunuz ve tahmin ediyorum ki Almanya iş piyasasında yer edinmekte herhangi bir zorluk yaşamadınız. Ancak toplum olarak, göçmen dostu ve açık bir ülke olmaya devam etmeliyiz. Bizim temel hedefimiz, iş piyasasına yönelen düzenli göçü desteklemek, ancak aynı zamanda düzensiz göçü ciddi şekilde azaltmak. İş gücü açığını gidermek için göç politikalarının asıl amacının, nitelikli göçmenlerin doğrudan iş piyasasına yönlendirilmesi olması gerektiğini belirtti. Mevcut sistemde göçmenlerin önce iltica sürecinden geçmelerinin yanlış olduğunu ve bunun yerine doğrudan iş piyasasına yönelik bir göç sürecinin işletilmesi gerekiyor. Düzensiz göç kontrol altına alınmazsa, Almanya’da yaşayan göçmen kökenli bireylerin hepsi aynı kefeye konur ve bunun sonucunda yabancı düşmanlığı artar. Bu, özellikle AfD tarafından körüklenen tehlikeli bir eğilimdir ve ben bunu büyük bir endişeyle izliyorum. Almanya’nın liberal ve demokratik yapısını koruması gerekiyor. Çünkü göçmen kökenli bireyler ülkenin ayrılmaz bir parçası. Ben Kuzey Ren-Vestfalya’dan geliyorum ve göçmen kökenli insanlarla her gün karşılaşıyorum. Özellikle Türk aileleri, üç-dört nesildir Almanya’da yaşamlarını sürdürüyorlar. Meclisteki çalışma arkadaşım Serap Güler gibi, bu toplumun önemli bir parçası olmuş kişilerle sürekli temas halindeyim. Almanya onların da evidir ve biz onların burada kendilerini rahat hissetmeleri için elimizden geleni yapmalıyız.”

    Türkiye’nin AB Üyelik Süreci ve Türkiye ile İlişkiler

    Ferhad Poye; Son olarak çok kısa bir kişisel soru sormak istiyorum. Türkiye, Almanya’nın önemli bir ticaret ortağı. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecini destekliyor musunuz? Eğer Başbakan olursanız, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile nasıl bir iletişim kuracaksınız?

    Friedrich Merz; Öncelikle şunu söylemeliyim ki, geçen yıl Eylül ayında Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek için belirlenmiş bir toplantım vardı. Ancak CDU/CSU’nun başbakan adayı olarak aday gösterilmem nedeniyle bu toplantıyı gerçekleştiremedim. Bu görüşmeyi en kısa sürede gerçekleştirmek istiyorum. Türkiye’nin Avrupa’ya mümkün olduğunca yakın olmasını istiyorum. Türkiye, Almanya için hem ekonomik hem de siyasi açıdan önemli bir ortak. NATO üyesi olarak Türkiye, bölgesel güvenlik açısından da büyük bir rol oynuyor. Ancak, şu an için Türkiye’nin AB üyeliğini ne Avrupa ne de Türkiye gerçekten istiyor gibi görünmüyor. Bu, Türkiye ile Avrupa’nın daha yakın iş birliği yapamayacağı anlamına gelmiyor. Aksine, Almanya ve Türkiye arasındaki siyasi ve ekonomik bağları daha da güçlendirmek için çalışmalıyız.

    Metropol FM  (MFM-Redaksiyon/Ferhad Poye)

    Fotoğraflar; Münir Bağrıaçık