Emperyalizmin ve onların yerli işbirlikçilerinin ortak bir Stratejisi (yöntemi) vardır:!

BÖL-PARÇALA- YÖNET!

Ülkeleri zorla ele geçiremeyeceği durumlarda ülke içinde anlaşmazlıklar, ya da gruplaştırmaları kışkırtarak ülkeleri kendi içlerinde bölünmelerle hedefine ulaşacağına inanmış.

Osmanlı, kaybettiklerini geri alma hayaliyle girdiği 1. dünya savaşını kaybedince ülke de işgal edildi.

Her şey bitmiş derken Mustafa Kemal, Samsun’dan halkının önüne düşerek başlattığı Kurtuluş Savaşıyla, emperyalizmi ilk kez yenerek Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu!

Sadece Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmakla kalmayarak halkını inandırarak yaptığı devrimlerle batılı, modern bir ülkenin temellerini atıyordu.

Ülke halkının önüne düşerek sadece okuma yazmayı değil, kıyafetinden, dilinden özgüvenine kadar bir ilerlemeyle Batının yüzlerce yıl süren modernleşmesini kısa sürede sağlamıştı.

Milli Bayramımızda; ‘’Az Zamanda Çok İşler Yaptık’’ Diyerek halkıyla gurur duyarken Halkı ona ATATÜRK ünvanını vererek ölümsüzleştirmişti!

Türkiye’nin kısa sürede Mazlum Ülkelere örnek olması Emperyalizmi korkuttu

Gerici yobazları, halkı köle gibi kullanan toprak ağalarını kışkırtarak Kurtuluş Savaşını engellemeyi başaramayınca, kurtuluştan sonra gerici ayaklanmalarla Laik Cumhuriyeti yıkmayı denedi.

Ama başaramadı. Halkı liderine ve ülkesine sahip çıkarak ihanete set çekti.

Halkının tarım ürünleri karşılığı tek kuruş borç almadan ülkede kurdurduğu fabrikalarla sanayi alanında önemli adımlar atıldı.

Kayseri’de kurduğu uçak fabrikalarında üretilen uçakları Avrupa’ya satma aşamasına getirmişti.

Her kökenden halkının her bölgesinde ırgatlık yerine iş ve toprak sahibi yaparak toprak ağalarının kölesi olmasına son vermek için Toprak Reformu yapmayı düşünüyordu.

Hasta yatağında Hatay için yollara düştü ve emperyalizm ve yerli iş birliklerinin oyununu bozdu.

Musul-Kerkük ve Erbil’i Anavatana katmaya ve toprak reformuna ömrü yetmedi.

Savaşta yendiği komutanlar, devlet adamları bile cenazesinde saygı duruşunda bulundular.

Ülkemizi ilgilendirmeyen kapitalistlerinin pazar rekabeti nedeniyle çıkarılan 2.Dünya Savaşında Türkiye’ye önerilen 1. Dünya Savaşında Yunanistan’a verilen kiralık ülke rolünü bu kez Türkiye’ye önerdiler.

Tüm baskılara rağmen İsmet İnönü bu savaşa katılmayarak Atatürk’ün yarım kalan toprak reformunu gerçekleştirmek için uygulamaya koyduğu Köy Enstitüleri ile köylerinde başlatılacak modern tarım yanında köylerdeki gençlere yöreye uygun meslek öğretme uygulamasını başlatmıştı.

Toprak Reformu’na hem Toprak ağası ve CHP Milletvekili Adnan Menderes karşı çıkarak, Atatürk’ten sonra CHP’ye ilk ihaneti yaparak ABD desteğiyle ilk bölünmeyi gerçekleştirerek iktidara geldi.

1960 İhtilali ile hazırlanan 1961 Anayasası uygar ve gerçek demokrasiyi uygulamaya koymuştu.

Seçimlerde iktidara gelen CHP’de Ecevit’in ‘’Toprak işleyenin su kullananındır!’’  ‘’Bu düzen değişecektir!’’  Sloganlarını sözde bırakmayarak Köy-Kent Projesini başlatarak, köylere elektrikli, su, modern tarım çalışmalarını başlatarak köylerden göçü durdurdu. (*1)

Ecevit’in bu halkçı programlarına parti içinde Turan Feyzioğlu, Ferit Melen, Kemal Satır ‘’Türkiye komünizme gidiyor’’diye engellemeleri durduramayınca CHP içinde ikinci bölünmeyi yaparak

ABD yanlısı Milliyetçi Cephe’yi iktidara getirdiler.

Köylerde başlatılan köy kent projeleri ve Toprak Reformu istemi işbirlikçileri ve ABD Liderliğindeki emperyalizmin desteğiyle Sivas’ta, Kahraman Maraş’ta ırkçı MHP ve Siyasal İslamcıların başlattığı katliamlarla Halkı Kürt-Türk-Alevi-Sünni çatışmasına çekme girişimleri sonunda

Kürt-Alevi bölünmesini kışkırtarak Kürtçü parti yanında Alevi partileri yanında Kemalizm’i çökertmek için; ÇİN -RUSYA yanlısı sayısız partiler kurarak muhalif halkın bölünmesini sağlamakla kalmadılar

Sol ve Sağ örgütleri MİT desteğiyle silahlandırarak yoksul halk çocuklarının birbirlerini katletmelerini desteklediler.

12 Eylül 1980’de ABD’nin desteğiyle Kenan Evren Faşist Darbesiyle iktidara el koydular.

Ülkede silahlı devrimle yönetimi ele geçireceği yanılgısına düşen gençlerin bazıları Kapitalist

Ülke diye eleştirdikleri Avrupa ülkelerine sığınmacı olarak geldiler! (**2)

Solcu gençlerin bir kısmı reddettikleri inanç nitelikli örgüt yönetimlerinde yönetici olarak Emek-Sermaye çelişkisi yerine inanç örgütlerinde yer alarak mezhepçilikte yer aldılar.

Hatta Dev-Solcu olarak Almanya’ya sığınan militan AKP saflarına geçerek ‘’ bana dinimizi öğretmedi’ ’Diye babasını suçladı! Büyükelçi oldu!

İnsanların inancı ya da inançsızlığı kendi seçimdir.

Ülkeler inançlara göre yönetilemez, onun için dünyanın gelmiş geçmiş en büyük devrimcisi Mustafa Kemal Atatürk Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken sadece

Kürt-Türk-Ermeni-Laz ayırımı yapmamış. Kurtuluş Savaşında işgal güçlerine karşı birlikte savaşan tüm kökenden ve inançtan olan insanlara eşit vatandaşlık hakkı vererek halkına borcunu ödemişti.

Bugün bile Suriye’de İSRAİL-ABD ve AKP katkılarıyla Suriye’yi işgal eden Dinci yobazların katlettiği Arap Alevileri için AKP yandaşı Yeni Şafak Gazetesini kınamak yetmez.

Batı, neden olduğu bu soy kırımda yine Erdoğan’a oradan kaçan sığınmacıları Türkiye’de tutması için yaptığı her yasa dışı, hukuk dışı yaptırımları görmezden gelecektir! Aşık Veysel’in dediği gibi:

Yezit nedir, ne Kızılbaş

Değil miyiz hep bir kardeş

Bizi yakar bizim ataş

Söndürmektir tek çaresi!

Birlik olalım, bölüne bölüne tükenmeyelim!

YILDIZ AKALIN

(*1) Torbalı’nın partisi  Mahallesi’dir. O yıllarda, toprak ağaları köylüye arazilerini ekip biçmeleri için gereken suyu vermiyorlardı. Köylünün çilesini ve mücadelesini gören Ecevit, Torbalı’da bu sözü söylemişti. Deniz Gezmiş öğrencilerle Güllüce Mahallesine gelerek köylüye destek, vermişti!

2015 yılında bu topraklar AKP tarafından yandaş firmalara satarak tarım yerine inşaatlarla üretimi durdular.

(**2) Nedense silahlı sol devrimci gençlerin hiçbiri ÇİN-SOVYET RUSYA KÜBA gitmeyerek Kapitalist Almanya, İngiltere, Fransa, Hollanda vs. iltica ettiler! Irkçı gençler Şili, Venezüella vs yerine Avrupa’ya iltica ettiler.

(***3) Polis öldürdü diye Türkiye’den kaçınca AKP’ye geçti Büyükelçi bile oldu!