DİDF’ten Almanya Bochum’da Göç Konferansı

DİDF’ten Almanya Bochum’da Göç Konferansı

ABONE OL
21:39 - 14/04/2025 21:39
DİDF’ten Almanya Bochum’da Göç Konferansı
1

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Birlikte yaşam için birlikte kararlı mücadele çağrısı yapıldı

Almanya ‘nın Kuzey Ren Vesfalya (NRW) Eyaletinin Bochum şehrinin Sanat müzesinde Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonun (DİDF) öncülüğünde Ruhr Üniversitesi Toplumsal Hareketler Enstitüsü ile işbirliği içinde düzenlenen göç konferansına aralarında DİDF genel başkanı Zeynep Sefariye Ekşi, bir önceki başkan Hüseyin Avgan, NSU cinayetlerini kitabının yazarı gazeteci Yücel Özdemir, birçok DİDF federal ve bölge yöneticisi ile farklı uluslardan 200’e yakın bir katılım sağlandı.

Moderasyonunu, Duisburg-Essen Üniversitesi / Disiplinlerarası Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezinden  (InZentIM) Prof. Dr. Helen Baykara-Krumme‘ nin üstlendiği Bochum`daki Göç Konferansı DIDF Federal yönetim kurulu üyesi Düzgün Altun ve Sosyal Hareketler Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Stefan Berger‘ in açılış konuşmaları, konukları ve konuşmacıları selamlaması ile başladı. Alanında uzman  kurum ve kuruluşların temsilcilerinin konuşmacı olarak yer aldığı Göç konferansında her sunum sonunda soru-yanıt bölümüde yer aldı.  Konferansın unumlarını göç konusunda birçok araştırması bulunan ve çeşitli üniversite ve kuruluşlarda konferanslar veren uzmanlar yaptı.

Bochum Belediye Başkanı Dr. Sascha Dewender’in de kısa bir selamlama konuşması yaptığı Konferansın ilk sunumunu ‚‘‘ Bir Göç Ülkesi Olarak Almanya – Ne Durumdayız ?‘‘ başlığıyla Max Planck Dini ve Etnik Çeşitlilik Çalışmaları Enstitüsünden . Prof. Dr. Karen Schönwälder yaptı.

Fırsat eşitliği ve eşit haklar sağlanmalı

Almanya ve Avrupa‘ ya Göçün kronolojisini yapan Prof. Dr. Schönwälder konuşmasında „ Almanya onlarca yıldır artık bir göç ülkesi, toplumun yüzde 35 ile 40 ı göçmen kökenli, ancak bu konudaki tartışmalar hala devam ediyor ve giderek daha da hararetli hale gelmiş durumda ‚ Göçün tarihsel gelişimi böyle ama ülke olarak  güncel eğilimler , zorluklar ndeniyle göçmenlerin toplumsal katılımını hala sağlamış değiliz . Avrupadaki en büyük göç akımı -grubu Avrupa Birliği içerisindeki sayıları 581.088 i bulan göçtür.’’ diyen konuşmacı Prof. Schönwälder Göç ve entegrasyon politikalarının hep değiştiğini , fırsat eşitliği ve toplumsal katılım açısından bugün iyi bir konumda değiliz ama işverenler-sermaya grupları bu göçlerden son derece memnunlar diyerek popülist politikaları ve politikacıları sorguladı.

Panelin kalan bölümlerinde Duisburgta Selefist bir saldırganın bir fitnes stüdyosuna saldırısında ölümden yaralı olarak kıl payı kurtulan Yasin Güler , Alman Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezinden (DeZIM) Dr. Friederike Römer ve Dr. Ramona Rischke,

‘‘ Toplumun sağa kayması birlikte yaşamımızı yok mu ediyor?‘‘ gibi önemli konuları inceleyip mesajlar verdiler.

  1. Kuşakta aynı sorunları yaşadı

Nihat Öztürk, IG Metall Düsseldorf eski genel müdürü, “Gelbe Hand” , Rosa-Luxemburg-Stiftung-NRW danışma kurulu üyesi, Demokratik katılım için uzun süren  ve geçmişte verilen örgütlü mücadeleler gibi konularda sunum yaptılar. Aktif çalışmalarıyla tanınan Nihat Öztürk ‚‘‘ Irkçılık, ayrımcılık yeni bir şey değil. 1. Kuşak göçmenlerde aynı şeyleri yaşadı. 1966 konomik krizinde göçmen işçiler ülkelerine geri yollanmak istendi. İşletmelerde atmosferin kesinlikle düzeltilmesi gerekiyor bunun içinde sıkı mücadele gerekiyor‘‘ dedi.

Özlem Sönmez ve Ali Dursun Yıldırım dinleti sundular

Saat 15.45 de verilen  Molada ise kültürel programa bir katkı çerçevesinde sanatçılar Özlem Sönmez ve Ali Dursun Yıldırım (GrupPia) katılımcılara bağlama ve gitar eşilğinde söyledikleri şarkılarla göç toplumunun özlemlerini müzikal sunumlarıyla dile getirdiler. Aynı zamanda katılımcılar Irkçılıkla mücadelede önemli çalışmalar yapan, ödüller alan Proje çalışanı Arzu Şimşek‘ in kurduğu Gelbe Hand , mach meinen Kumpel nicht an ( Sarı El- Arkadaşıma sataşma ‘‘ İnsiyatifi ile Başkanları Yazar Kemal Yalçın‘ ın insiyatifinde kurulan Avrupa Türkiyeli Yazarlar Grubunun Bilgilendirme ve Kitap masalarıda büyük ilgi gördü.

Bunların dışında savaşların göçe etkisi, göçün insani boyutu, ayrımcılık ve tüm göçmenleri ayrım yapmaksızın her olumsuz olayda genellnerek suçlanması , ön yargılar gibi konular da Konferansta dile geldi ve  tüm olumsuz şartlara rağmen barış içinde  birlikte yaşam ve mücadele çağrısı yapıldı

Tartışma Paneli ile konferans son buldu

Saat 16.30 da Konferansın son bölümü olan Panel tartışmasında ise: Birlikte yaşamak için daha neler yapılabilir? Birlikte yaşamımız neden  yeni zorluklarla karşı karşıya sorularına yanıtlar arandı.Panele katılanlar Göç, sosyal eşitsizlik ve sosyal değişim günlük yaşamın artık bir parçası olduğunu,  kültürel çeşitliliği tanıyan ve sosyal uyumu güçlendiren bir barış içinde birlikte yaşam için birlikte mücadele edilmesi gerektiğini ve popülist AfD lie ve tüm yerli ya da yabancı ırkçı, gerici unsurlarla mücadele etmekten başka bir alternatif bulunmadığını , yeni kurulacak federal hükümetin programında göçmenler açısından iyi şeyler bulunmadığını ve aşağı, yukarı AfD nin taleplerinin yumuşatılmış şekliyle hükümet programına girmesinin son derece düşündürücü olduğunu , göçmenlere, mültecilere hizmet veren kurumların bütçelerinin ya kısıtlandığını ya da tam kesildiğini eleştirerek vurguladılar.

Yeni Hayat / Neues Leben gazetesinden Dilan Baran‘ ın başarıyla yönettiği  Panelin Katılımcıları şu isimlerden oluştuı; Alev Bahadır | Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu YK üyesi (DIDF) Claus-Ulrich Prölß | Kölner Flüchtlingsrat e.V. Sonja Jalali | DaMigra Thilo Nicklas | IG-BAU Köln-Bonn, işyeri temsilcisi, Yusuf As |  ver.di sendikası federal göç komısyonu yöneticisi

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP