Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmesi, kamuoyunda siyasette normalleşmeyi gündeme taşıdı.
Erdoğan’ın iade-i ziyarette bulunacağını açıklaması, işadamı Osman Kavala’nın serbest bırakılması çağrıları, beklentileri yükseltti.
Ancak Kavala’nın yeniden yargılanma talebinin reddedilmesinin ardından bugün de Kobani davasına bakan Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi 26 sanığa değişik cezalar verdi.
Peki tam da siyasette yumuşama ve normalleşmenin konuşulduğu bugünlerde bu cezanın etkisi nasıl olur?
VOA Türkçe’ye konuşan Rawest Araştırma Direktörü Roj Girasun, cezaların Kürt kamuoyunda tahribat yaratacağı görüşünde.
Girasun, “Normalleşme meselesi bu kadar konuşulurken bunun yargıya yansımamış olması Kürt kamuoyunda ciddi bir tahribat yaratacak. Ancak bununla beraber halen bir soru işareti var. Bu normalleşmenin ertelenmesi mi yoksa tamamen rafa kaldırılması mıdır? Buna dair net bir cevap vermek için de henüz erken diyebilirim” dedi.
“Sanki birileri düğmeye bastı”
Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkan Yardımcısı ve eski DEP Milletvekili Sedat Yurtdaş da kararı “akıl dışı” olarak nitelendirdi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Yurtdaş, normalleşmenin konuşulduğu bir ortamda verilen cezanın soru işareti barındırdığını söyledi.
İktidarın karardan birinci dereceden sorumlu olduğunu dile getiren Yurtdaş, “Normalleşmeden, yumuşamadan, yeni anayasa çalışmasından söz edildiği bir ortamda, Avrupa Birliği sürecinin yeniden konuşulduğu bir zamanda, sanki birileri düğmeye bastı. Türkiye’nin uzun süredir girmiş olduğu çıkmaz sokaktan daha bir içinden çıkamayacağı bir yere doğru gitmesi için hukuk dışı, akıl dışı kararlar alınması sağlandı diye düşünüyorum. Birinci derecede iktidar bu sonuçtan sorumludur. Yargılama siyasi olduğu için bunu sadece hukukla, hele hele Türkiye’de bağımsız hukukla, kuvvetler ayrılığıyla izah etmek mümkün değil. Bu nedenle de aslında kısa bir süre içerisinde çıkmış, oluşmuş olan umutlar şimdiden bir başka bahara ertelendi gibi görünüyor” dedi.
Kürt siyasi aktörlerinin cezaevlerinde daha da güçlendiğini savunan Yurtdaş, “Keşke bu insanların tek tek ve topluca büyük acılar çekmesine yol açan mahkumiyetler ve tutuklamalar, cezalandırmalar olmasa. Kürt siyaseti zaten kanaatimce sosyolojik olarak, tarihsel olarak, siyasal olarak birikim ve donanım olarak hiçbir şekilde geriletilecek, gözönüne alınmayacak ve yapıcı rolü ihmal edilecek bir güç olarak görülemez, görülmemeli” diye konuştu.
Cezalar bürokrasideki kavganın sonucu mu?
Siyaset bilimci Vedat Koçal da bürokrasideki kavgaya vurgu yaptı.
VOA Türkçe’ye konuşan Koçal, bürokrasinin davaya müdahale ettiğini savundu.
Koçal, “AKP içinde, devlet bürokrasisiyle bağımlılık ilişkisine karşı reformu savunan, AK Parti’yi bürokrasi güdümü dışına çıkarmayı öneren gruba karşı, bürokrasinin cevaplarından biri olduğunu söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
Kararı, AK Parti’nin yumuşamasına karşı alınan bir önlem olarak değerlendiren Koçal, ”Bu bağlamda, 31 Mart seçim sonuçlarını, özellikle ‘Kürt sorununda devletle toplum arasında sıkışmışlığın ve devlet tarafında yer almanın maliyeti’ olarak okuyan sivilci kesimin, AK Parti’yi Kürt politikasında yeniden reformcu-açılımcı bir eğilime sürüklemesi olasılığına karşı, özellikle metropolde yaşayan ve genç Kürt seçmen nezdinde hayalkırıklığı ve yılgınlık üreterek, AK Parti ile Kürt seçmen ve siyaset arasındaki kopukluğu derinleştirme ve sabitleme amaçlı bir bürokratik müdahale olarak yorumlayabilirim” dedi.
Bürokrasinin gelecekte DEM Parti destekli bir CHP iktidarının önünü almaya çalıştığını ifade eden Koçal davayla ilgili, “Yine bu kapsamda, bürokrasinin, 2028 seçimlerinde, Erdoğan karizmasına dayalı otorite imkanı başta olmak üzere AK Parti’nin esnek kullanışlılığından yoksun kalma ve hatta DEM Parti destekli bir CHP iktidarı riskine yönelik önleyici tedbiri olarak değerlendirmenin mümkün olduğunu ekleyebilirim. Diğer yandan da 31 Mart yerel seçim sonuçlarının 2028 genel seçim sonuçlarına da yansıması riskine karşı, Kürt seçmeni sandıktan ve giderek Türkiyeli siyasetin geleceğinden umutsuzlaştırarak Kürt sağının dar kalıplarına geri itme hedefinin psikolojik bir yöntemi olarak yorumlanabileceğini de söyleyebilirim” şeklinde konuştu.
VOA tarafından geçilen Kobani davasında verilen cezalar normalleşme sürecini nasıl etkiler? haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Kobani davasında verilen cezalar normalleşme sürecini nasıl etkiler? haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Kobani davasında verilen cezalar normalleşme sürecini nasıl etkiler? haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.
ALMANYA
Az önceALMANYA
3 saat önceALMANYA
4 saat önceALMANYA
5 saat önceASYA
5 saat önceDÜNYA
6 saat önceGÜNCEL
7 saat önce