MUSTAFA BECERİKLİ’NİN ANISINA!

MUSTAFA BECERİKLİ’NİN ANISINA!

ABONE OL
23:26 - 21/11/2024 23:26
MUSTAFA BECERİKLİ’NİN ANISINA!
3

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

MUSTAFA BECERİKLİ’NİN ANISINA!

Mustafa Becerikli’nin sonsuzluğa uğurlandığını ortak yoldaşımız Sadık Çalışkan’dan dün gece dudum!

Önce köy köy dolaştığın motorsikletinin sesi sustu

Şimdi susarak sen mi sonsuzluğa gittin…

Mustafa Becerikli, Halkın Kurtuluşu’nun Hekimhan, Hasançelebi  ve köylerinde okuyucuya ulaşmasında, Yurtsever Devrimci Gençlik Federasyonu taraftarı kazanımı, Partisinin örgütlü toplum oluşumununda yer aldı.  1970’li yılların yarısından başlayıp  1980 Eylü  darbesine  kadar yörenin öncü devrimcilerindendi.

Şah Hüseyin Aksüt, Sadık Çalışkan, Mustafa  Becerikli üçlüsünün  üniversite yıllarında etkilendikleri Halkın Kurtuluşu ve YDGD (Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği) içinde devrimci düşünceyi  1970’li yıllarda kendi kasabalarına, nahiyelerine, köylerine taşıdılar

Mustafa Becerikli; Harman yerlerinde, dere kenarında,  çayırlarında, kaysı bahçelerinde, bağ evlerinde verilen seminerlerde konuşmacıydı. Yeni kararların duyurucusu, sorunlara çözüm üreten devrimci kişilikti.

Mustafa Becerikli; dağa, taşa, köye, şehire  ‘TDKP-İÖ kuruldu’ yazılamasını yapan, yöre bildirisin yazan,  özel yayınını dağıtan, seminerler veren,  gençlik örgütlenmesininin öncülerindendir.

HASANÇELEBİ’NİN ÜÇ  ÇINARI!

Mustafa’nın sesiz sakin vurgulu  anlatımları, sabırlı dinleyişi, not alımları, Şah Hüseyin’in hareketli hiperaktif hali, Sadık Çalışkan’ın kararlılığı, heyecanı  her birinin halleri; 1978 kuşağı yöre  gençliğine yansıdı.  Onların çalışkan, dirençli, inançlı tutumunun, yörede duyarlı  gençliğin oluşmasındaki katkılarını küçümsemek hiç kuşkusuz insanlıktan çıkmak olur. Bugün, iyi baba, eş, kardeş, insan olmalarına o dönem  okumaya teşvik, sosyal yaşam, kişilik kazanma, emeğine sahip çıkma, insani der… eğitimleriyle  katkı sundular.

MOTORSİKLET SESİ!

O yıllarda  bölgede bir elin parmakları kadar motorsiklet vardı. Motorsiklet sesini duyan köylüler  evlerinden, bahçelerinden, tarlalarından köy meydanına  giderler. Şah Hüseyin ya Mustafa ‘nın olduğunu bilirler. Mustafa’nın olduğunu köye yaklaştıklarında iri yarı duruşundan anlarlar.  Onlar henüz motorsikletten inmeden çevrelerinde köylülerce  halka oluştur. Kadın, kız, yaşlı, genç köylüler çerçiden alışveriş yaparcasına heyecanla heybede çıkarılacak olan  Halkın Kurtuluşu gazetesi, Parti Bayrağı dergisi, Gençlik eklerini  görmek için sabırsızlanırlardı. Dergiler, gazeteler o an düzelince dağıtılır, Mustafa bir köylü tarafından  yemeğe davet edilirdi.

Yer sofraları kurulur, haftanın gündemi,  güncel konularda sohbetler  yapılırdı.

Bölgenin bir çok genci, yaşlısı, çocuğu; Proleteyraya, Sosyalizim,  Faşizm, Feodalizm… kelimelerini onlardan öğrendiler.

BİRAZDA MİZAH!

Okuma yazmadı olmayan köylülerden, onların getirdikleri dergilerin kapağındaki  Stalin’in bıyıklı fotoğrafını görüp, “bu Alevi dedesi mi?” Diye soranlar oldu. Orak çekiç’i n fotoğrafını görenlerden  “ Mustafa  orak, çekiç mi  satıyorsun ? Yoksa bilemek için mi dolaşıyorsun?” diyenler oldu.

ANILAR!

Şüphesiz hepisi; Üç yoldaşın Ahlaklarını, duruşlarını, dirençlerini, halkını bağlılığını, saygılı hallerini, çalışkanlıklarını  yöre halkı çok ama çok sevdiler.

Mustafa Becerikli,  sürekli çok şık  ve temiz giyinen devrimciydi. Sohbetlerde, tartışmalarda, konuşmacı olduğu panel ve seminerlerden insanları dinler, gömlek cebinden çıkardığı  o dönemin ünlü sheaffer marka kalemiyle küçük kağıt parçalarına inci gibi yazısıyla not alır,  sonra  sesiz ama vurgulu tonlarla tane tane  cevap verirdi.

Mustafa, Şahüseyin, Sadık ayrılmaz üçlüydüler… Istanbul’ da faşistlerce kaçırılarak katledilen yöremizin ilk devrim şehidi Hasan Doğan’ın arkadaşı, yoldaşıydılar.

Mustafa Becerikli teorik olarak birikimli, anlatımıyla  toplumu  etkilemesi beğeni kazandı, güven oluşturdu. O dönem gençlerinin idolü oldu.

ÜLKENİN KADERİ GİBİ!”

Türkiye’ye karabasan gibi çöken 1980 darbesi sonrası Şah Hüseyin Aksüt trafik kazası sonucu fiziken aramızdan ayrıldı. Mustafa Becerik’li  onbinlerce devrimci gibi 12 Eylül 1980 darbesi sonrası; vahşi saldırılar, amansız baskılar,  zulümlerin karanlığını aşamayarak devrime  inancını gönül bağı ile sürdürdü.

Fırtınalı yılların yarattığı olumsuzluklar, sosyal ve ekonomik sorunlar, baskı psikolojisi binlerce insan gibi Mustafa Becerikli’nin yaşamını zorlaştırdı.

Mustafa Becerikli’nin motorsikletinin sesiyleyle bütünleşen,  devrimci mücadeleye çağırı konuşmalarını;  o dönemin gençleri bugün: Çocuklarına, torunlarına: ‘Başak köyünde coşkulu 1 Mayıs kutladıklarını, Başkınık’da okuma akşamları yapılışını, Akmağara’da çayırda  toplanan yüzlerce gencin tartışmalara katılımını, Hekimhan’da öğrenci evlerinde teorik kitaplar okuyup tartıştıklarını  anlatıyorlar.   Mustafa Becerikli’nin devrimci mücadeleye katkısı  anılarıyla,  yaşayacak, yaşatılacak.

Hadi hayırlısı…!

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP