MUSTAFA BECERİKLİ’NİN ANISINA!
Mustafa Becerikli’nin sonsuzluğa uğurlandığını ortak yoldaşımız Sadık Çalışkan’dan dün gece dudum!
Önce köy köy dolaştığın motorsikletinin sesi sustu
Şimdi susarak sen mi sonsuzluğa gittin…
Mustafa Becerikli, Halkın Kurtuluşu’nun Hekimhan, Hasançelebi ve köylerinde okuyucuya ulaşmasında, Yurtsever Devrimci Gençlik Federasyonu taraftarı kazanımı, Partisinin örgütlü toplum oluşumununda yer aldı. 1970’li yılların yarısından başlayıp 1980 Eylü darbesine kadar yörenin öncü devrimcilerindendi.
Şah Hüseyin Aksüt, Sadık Çalışkan, Mustafa Becerikli üçlüsünün üniversite yıllarında etkilendikleri Halkın Kurtuluşu ve YDGD (Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği) içinde devrimci düşünceyi 1970’li yıllarda kendi kasabalarına, nahiyelerine, köylerine taşıdılar
Mustafa Becerikli; Harman yerlerinde, dere kenarında, çayırlarında, kaysı bahçelerinde, bağ evlerinde verilen seminerlerde konuşmacıydı. Yeni kararların duyurucusu, sorunlara çözüm üreten devrimci kişilikti.
Mustafa Becerikli; dağa, taşa, köye, şehire ‘TDKP-İÖ kuruldu’ yazılamasını yapan, yöre bildirisin yazan, özel yayınını dağıtan, seminerler veren, gençlik örgütlenmesininin öncülerindendir.
HASANÇELEBİ’NİN ÜÇ ÇINARI!
Mustafa’nın sesiz sakin vurgulu anlatımları, sabırlı dinleyişi, not alımları, Şah Hüseyin’in hareketli hiperaktif hali, Sadık Çalışkan’ın kararlılığı, heyecanı her birinin halleri; 1978 kuşağı yöre gençliğine yansıdı. Onların çalışkan, dirençli, inançlı tutumunun, yörede duyarlı gençliğin oluşmasındaki katkılarını küçümsemek hiç kuşkusuz insanlıktan çıkmak olur. Bugün, iyi baba, eş, kardeş, insan olmalarına o dönem okumaya teşvik, sosyal yaşam, kişilik kazanma, emeğine sahip çıkma, insani der… eğitimleriyle katkı sundular.
MOTORSİKLET SESİ!
O yıllarda bölgede bir elin parmakları kadar motorsiklet vardı. Motorsiklet sesini duyan köylüler evlerinden, bahçelerinden, tarlalarından köy meydanına giderler. Şah Hüseyin ya Mustafa ‘nın olduğunu bilirler. Mustafa’nın olduğunu köye yaklaştıklarında iri yarı duruşundan anlarlar. Onlar henüz motorsikletten inmeden çevrelerinde köylülerce halka oluştur. Kadın, kız, yaşlı, genç köylüler çerçiden alışveriş yaparcasına heyecanla heybede çıkarılacak olan Halkın Kurtuluşu gazetesi, Parti Bayrağı dergisi, Gençlik eklerini görmek için sabırsızlanırlardı. Dergiler, gazeteler o an düzelince dağıtılır, Mustafa bir köylü tarafından yemeğe davet edilirdi.
Yer sofraları kurulur, haftanın gündemi, güncel konularda sohbetler yapılırdı.
Bölgenin bir çok genci, yaşlısı, çocuğu; Proleteyraya, Sosyalizim, Faşizm, Feodalizm… kelimelerini onlardan öğrendiler.
BİRAZDA MİZAH!
Okuma yazmadı olmayan köylülerden, onların getirdikleri dergilerin kapağındaki Stalin’in bıyıklı fotoğrafını görüp, “bu Alevi dedesi mi?” Diye soranlar oldu. Orak çekiç’i n fotoğrafını görenlerden “ Mustafa orak, çekiç mi satıyorsun ? Yoksa bilemek için mi dolaşıyorsun?” diyenler oldu.
ANILAR!
Şüphesiz hepisi; Üç yoldaşın Ahlaklarını, duruşlarını, dirençlerini, halkını bağlılığını, saygılı hallerini, çalışkanlıklarını yöre halkı çok ama çok sevdiler.
Mustafa Becerikli, sürekli çok şık ve temiz giyinen devrimciydi. Sohbetlerde, tartışmalarda, konuşmacı olduğu panel ve seminerlerden insanları dinler, gömlek cebinden çıkardığı o dönemin ünlü sheaffer marka kalemiyle küçük kağıt parçalarına inci gibi yazısıyla not alır, sonra sesiz ama vurgulu tonlarla tane tane cevap verirdi.
Mustafa, Şahüseyin, Sadık ayrılmaz üçlüydüler… Istanbul’ da faşistlerce kaçırılarak katledilen yöremizin ilk devrim şehidi Hasan Doğan’ın arkadaşı, yoldaşıydılar.
Mustafa Becerikli teorik olarak birikimli, anlatımıyla toplumu etkilemesi beğeni kazandı, güven oluşturdu. O dönem gençlerinin idolü oldu.
“ÜLKENİN KADERİ GİBİ!”
Türkiye’ye karabasan gibi çöken 1980 darbesi sonrası Şah Hüseyin Aksüt trafik kazası sonucu fiziken aramızdan ayrıldı. Mustafa Becerik’li onbinlerce devrimci gibi 12 Eylül 1980 darbesi sonrası; vahşi saldırılar, amansız baskılar, zulümlerin karanlığını aşamayarak devrime inancını gönül bağı ile sürdürdü.
Fırtınalı yılların yarattığı olumsuzluklar, sosyal ve ekonomik sorunlar, baskı psikolojisi binlerce insan gibi Mustafa Becerikli’nin yaşamını zorlaştırdı.
Mustafa Becerikli’nin motorsikletinin sesiyleyle bütünleşen, devrimci mücadeleye çağırı konuşmalarını; o dönemin gençleri bugün: Çocuklarına, torunlarına: ‘Başak köyünde coşkulu 1 Mayıs kutladıklarını, Başkınık’da okuma akşamları yapılışını, Akmağara’da çayırda toplanan yüzlerce gencin tartışmalara katılımını, Hekimhan’da öğrenci evlerinde teorik kitaplar okuyup tartıştıklarını anlatıyorlar. Mustafa Becerikli’nin devrimci mücadeleye katkısı anılarıyla, yaşayacak, yaşatılacak.
Hadi hayırlısı…!
ALMANYA
Az önceALMANYA
Az önceALMANYA
Az önceALMANYA
Az önceALMANYA
Az önceALMANYA
Az önceGÜNCEL
21 dakika önce