Emperyalizm, 1.Dünya savaşında yenilen Osmanlı’ya Sevr dayatmasıyla Türkleri sadece Avrupa’dan değil Anadolu’da da yaşama olanağını ortadan kaldırıp, geldikleri Orta Asya’ya sürme kararı almıştı…

Fakat, Tarih bir kez daha tekerrür etmiş, (tekrarlanmış) Çanakkale’de olanaksızı olura çeviren Mustafa Kemal Anadolu Mucizesiile, tarihte ilk kez Emperyalizmi yenme başarısını gerçekleştirmişti. (*1)

Üstelik Mustafa Kemal bu savaşı sadece Türk halkıyla değil, Kürt, Ermeni, Laz, Çerkez kökenli asker ve aydınlarla kazanmıştı. (** 2)

Emperyalizm, bu gerçekleri gördüğü için, savaş yoluyla Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkamayacağı bilinciyle, siyaset yoluyla görevlendirdiği siyasilerle, askerlerle, tarikatlarla ve 1926 yılında Mısır’da kurdurduğu Müslüman Biraderler örgütü üyeleri ile içerden yıkmayı planlamıştı. (***3)

1960 İhtilali ve 1971 Darbesi arasındaki 1961-1965-1969 seçimlerinde yeni bir parti TİP ve Adalet Partisi (AP) kurularak siyaset yarışına girecekti.

1961 Anayasası hukuk devletinin Kuvvetler Ayrılığı yanında, düşünce özgürlüğünün ve Hukuk Devleti

Mücadelesini başlatan gençler, bağımlı sermaye ve işbirlikçi çevreleri kaygılandırmaya başlamıştı.

Sendikalar artık emeğin sömürmesine yasal grevlerle engel olmaya başlamışlardı.

Üniversitelerde gençler, gerici ve emperyalizmin desteğindeki iktidarları protesto ediyor, yasal direnme hakkını kullanıyorlardı.

Bülent Ecevit’in CHP’yi Ortanın Solu çizgisine götürülmesi ile İnönü’ye siyaseti bıraktırmış, 1950 de yaptığı demokrat olgunluğu burada da göstermiş, siyaset yaşamını gönüllü olarak sonlandırmıştı.

Adalet Partisi (AP) Anti Komünizm ve İslamcılıkla Türkiye’nin Laik Cumhuriyet çizgisinden Siyasal İslamcı siyasete evrilmesinin aracı olurken, ABD sadece sağ partilere değil, Atatürk’ün Partisi Cumhuriyet Halk Partisi CHP’ye de kancasını takıyordu.

 Ecevit’in CHP Genel Başkanı olmasını içine sindiremeyen Turhan Feyzoğlu Cumhuriyetçi Güven Partisini (CGP)) kurarak CHP içinden Menderes ve Bayar’dan sonra ABD güdümünde Laik Cumhuriyet karşıtı cephede yerini alıyordu.

ABD, Süleyman Demirel’i AP’nin başına getirerek, 2. Dünya Savaşında Hitler Saflarında olmayı hedefleyen Alparslan Türkeş ve Kızıl Elmacılar ve Feyzioğlu ve Erbakan ile Milliyetçi Cephe ile Menderes’in yarım bıraktığı hedefe ulaşacaklardı.  

Deniz Gezmiş ve arkadaşları Samsun’dan Ankara’ya Türk Bayrakları ile başlattıkları yürüyüşü Anıtkabir’de sonlandırmaları başta ABD ve Laik Cumhuriyet karşıtlarını telaşlandırıyordu.

Atatürkçü, bağımsız Türkiye’den yana gençliğin karşısına hem Siyasal İslamcı Milli Görüş ambalajlı bir tarikatçı Laiklik karşıtı gençler yanında liderliğini Alparslan Türkeş’in yaptığı ırkçı kimliği ile komandolar (Ülkücü) silahlandırılıp, kamplarda yetiştirilerek sol ve Kemalist, gençleri devlet desteğini de alarak katletmeye başladılar.

ABD’nin Akdeniz ve Ortadoğu jandarması görevindeki 6. Filo, askerlerinin cinsel gereksinmeleri için İstanbul’da Türk kızlarına cinsel tacizde bulundukları için solcu gençlerce denize fırlatmalarına öfkelenen dinci tarikatçılar 6. Filoyu kıble yaparak ABD’ye biat namazı kılmışlardı.

İktidara rağmen, baskılara rağmen demokratik Türkiye için direnen Türk gençliğini korkutarak susturmak için, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ı idam ettiler!.

Bir TV Programında Prof. Celal ŞENGÖR 12 Mart ve 12 Eylül Faşist Darbesini göklere çıkarırken, Deniz Gezmişler için ‘’ONLAR EŞKİYA İDİ!’’ iftirasında bulunurken, İlber Ortaylı itiraz etmiyordu…

Kıbrıs, Rum EOK çetesince Yunanistan’a bağlanmak için başlattığı Kıbrıs Türklerine soykırıma Ecevit Hükümetince alınan kararla 24 Temmuz 1974 tarihinde başlatılan harekât 14 Temmuz’da tekrarlanarak adanın yüzde 37 si Türk kontrolüne geçmişti.

MSP Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erbakan’ın barışa karşı çıkmasıyla koalisyon bozuldu.

31 Mart 1975 yılında Demirel Başbakanlığında- AP-GP-MSP-MHP partileri ile kurulan 1.Milliyetçi Cephe Hükümeti 21 Haziran 1977 tarihine kadar sürdü.

Bu dönemlerde Devlet; MHP ırkçıları, MSP laiklik karşıtı şeriatçılar tarafından kadrolaşırken, Turhan Feyzioğlu bu ittifakın askeri olmaktan onur duyuyordu.

Demirel, ülkenin ekonomik, liyakat ve siyaset alanında bir kaostan CHP ile bir koalisyonla çıkması olanağı varken, ABD’yi hoşnut etmek için 24 Ocak kararlarının uygulayıcısı Turgut Özal’ı tercih ederek 12 Eylül Faşist darbesine kırmızı halılar döşüyordu.

Artık 12 Eylül’ün amacı olan İslam Faşizminin temelleri atılacaktı!

(Devamı haftaya)

YILDIZ AKALIN

(*1) Hindistan kurtarıcısı GANDİ: ‘’Biz İngilizleri Tanrı bilirdik. Mustafa Kemal İngilizleri yenince bağımsızlığımızı kazanmak için direndik ve kazandık!’’ demişti.

(**2) Mecliste katiplik,ve diğer bürokratik alanlarda Türkler dışında Ermeni, asıllı aydınları görev almıştı.

(***3*) Müslüman Biraderler örgütü üyelerinden Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Bahçeli’nin önerisi, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kararıyla CHP Partisinden Cumhurbaşkanı adayı gösterilerek, Müslüman Biraderlerin Türkiye Temsilcisi olan AKP Lideri Recep Tayyip Erdoğan’da önce Başbakan, sonra Cumhurbaşkanı seçilmişti.

(****4)